12 Eylül 2015 Cumartesi

Trendeki Kız Yorumu!


Trendeki Kız zihninizde izini bırakacak türden bir kitap! Açıkçası okumayı sürekli ertelediğim ve çıktığı günden itibaren almak için sabırsızlandığım bir kitaptı. Bu kitabı bitirdiğim an neden daha önce almamışım diye sordum kendime. Ruhsal çöküşte olan Rachel, eski kocasının yeni karısı ve Megan'ın anlatımıyla her sayfayı çevirişinizde öğrendiğiniz şeylerle çok şaşıracaksınız. Rachel takıntılı ve alkolik haliyle, Megan'ın sürpriz bir şekilde ortadan kaybolup ardından ölü bulunması gizemini çözmesi oldukça zor. Birbiriyle alakası olmayan kişilerin bile olay zincirinde kilit nokta olması daha da heyecan verici. Paula Hawkins'in ilk romanı olmasına rağmen, aynı türde romanlardan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu kitap sizin de kitaplığınızda duruyor,öylece okunmayı bekliyorsa ya da almayı düşünüyorsanız okumak için daha fazla vakit kaybetmeyin derim.



Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.

"Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!" 
-S.J. Watson-

"Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u." -Terry Hayes-

"Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." 
-Lisa Gardner-

"Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" 
-Publishers Weekly-

"Nefesleri kesen bir ilk roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar." -Kirkus-

"Trendeki Kız, her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir sürprizle karşılıyor." 
-Entertainment Weekly-
[Tanıtım Bülteninden]

27 Haziran 2015 Cumartesi

Turuncuadam'dan

"Gitmek zorunlu bir ihtiyaçtır
Buna ben bile isyan edemem
*
Büyük veda etmek: Eski bir gelenektir o haz çukuru
*
O kadın okyanusta hiç yüzmemiş çocuklardan biri
Açlık günlerini en seven o erkek veresiye defterleridir
Erkek odasını tanır-kadın bavulunu toplar sonra yatağını
Masada kırılmış bir bardaklarını-kırılmış iki kalp kalır
Erkek eşyalarıyla konuşur-içine buruşur o karınca yuvasına
Kadın biletler seçer kendine-o uzun saçlarına ve yollarına
Erkek artık yılanın gözlerine-kadın gitmek sözlerine aşk
Kadın boşlukta ağlayarak-erkek denize açılan bir silah sesi
Soğuk nefesi-boş konserve kutuları-yoksul bisiklet-o çöplük
O yakın gözlük bakışlı ey hancı biliyor bu hikâye çok sıradan
En kısa sürdü-yağmur çok kolay süpürdü yolcular çok sıradan
*
Eve ekmek getiren bir salıncak: Belki yıldızlara yükselebilir
*
Ölmek zorunlu bir ihtiyaçtır
Bunu ben bile inkâr edemem"
*turuncuadam-orangeman*

16 Haziran 2015 Salı

Çırak Yorumu


Jane Rizzoli her şeyiyle hayran olduğum suç avcısı mükemmel bir kadın. Bütün zayıflıklarını çevresinde yansıtmadan yaşayabilmek kolay bir durum değildir. Bir de gün boyu cesetlerle uğraşıyor olsaydınız zor bile az kalırdı. Polislerin tek başına bir şey yapamadığını sık sık hatırlatan bir kitaptı. Rizzoli ve Isles'in ikili olması da bu yüzden sanırım. Bir polis başka bir polisle ekip olursa da olumlu bir sonuç alamaz. Isles, Rizzoli'nin bulduğu delilleri ayıklar, Rizzoli suçlunun peşine düşer.
Cerrah'ın taklitçisi sayılan bir adam ortalıkla cinayet işlerken Cerrah'ın hapishaneden kaçması oldukça heyecanı arttırdı. Tess Gerritsen her kitabında olduğu gibi bu kitabında da heyecanın ve aksiyonun hakkını veriyor. Warren Hoyt(Cerrah) bir katil olarak verdiği cevaplar günlük hayattaki eğlemlerimi sorgulamama neden oldu diyebilirim. Tess Gerritsen sıradan bir olayı bile sıradışı bir hale getirebiliyor. FBI Ajan Dean'a hala gıcık olduğum gerçeğini saklayamayacağım.


                                      Cerrah Geri Dönüyor… Ve Bu Kez Yalnız Değil…


Boston dedektifi Jane Rizzoli, Cerrahın elinden yeni kurtulmuş, kâbuslarının sona erdiğini düşünmeye başlamıştır ki, yeni ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşmek zorunda kalır. Ancak bu yeni katilin yöntemlerinin Cerrahınkilere olan benzerliği ürkütücüdür. Davayla ilgili herkesten daha çok şey bilen gizemli bir FBI ajanının ortaya çıkışı Rizzoli'nin işini kolaylaştırmaktan çok daha da zorlaştıracaktır. Uzun yıllardır birlikte çalıştığı ortağının yardımı olmadan tek başına savaşmak zorunda olan dedektif, korkularıyla ve kâbuslarıyla yüzleşip Cerraha ve "çırağına" meydan okumaya hazırlanmaktadır.


Bu kitabın kapağını açmadan önce ışıkları yakmayı, dolapların içini kontrol etmeyi ve kapıları kilitlemeyi unutmayın. PEOPLE

Ustaca ve ürkütücü… Gerilimi ensenizde hissedeceksiniz. THE WASHINGTON POST BOOK WORLD

Tam anlamıyla korkunç… Kitabı okuyacağım diye uykularımdan oldum ve uzun süre kendime gelemedim. Gerilim hiç bitmiyor, Gerritsen'in karakterleri bir neşter gibi derine iniyor. BEŞİNCİ TÜP'ün yazarı MICHAEL PALMER

Gerritsen'in romanlarında bağımlılık yaratan bir şeyler var… Gözlerinizi sayfadan ayıramıyorsunuz; akıp gidiyor. Vakit gece yarısını geçip sabaha dönmesine, içinizin ürpermesine, tüylerinizin diken diken olmasına aldırmadan okuyorsunuz… MAINE SUNDAY TELEGRAM

Kendinden emin bir cerrahın neşteri gibi keskin… Tess Gerritsen bütün ustalığıyla gerilim romanları arasındaki yerini sağlamlaştırıyor. PUBLISHER'S WEEKLY

Gerritsen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman… Yeni okurların bu heyecanı keşfetmesi için iyi bir fırsat… BOOKLIST
[
Tanıtım Bülteninden]

Blake Shelton - Sangria (Official Music Video)





Bu adamı seviyorum ya!

7 Haziran 2015 Pazar

Piyonun Son Hamlesi Yorumu



Sayfaları her zaman sabırsızlıkla çevirdiğim, merak uyandırıcı, farkına varmadan kapılacağınız bir kitap. Psikolojik karmaşa yaşayan bir genç kızın hayatına dair gizemler ortaya çıktığında "vay be!"  gibi bir tepki vermeniz söz konusu. Bir yanda bir annenin günlüğü, diğer yanda Lana'nın hayat serüveni. Söylenilecek çok şey yok her yönden kusursuz bir kitap.
Lana Granger, psikolojik sorunların yanı sıra cinsel kimlik karmaşası yaşayan ve sırları olan genç bir kızdır. 
Buna rağmen okul hayatında oldukça başarılıdır. Üniversite eğitiminin son yılında annesinin vasiyeti üzerine işe girerek kendi ayakları üzerinde durmak için çocuk bakıcısı olarak çalışmaya başlar. Bakıcılığını üstlendiği on bir yaşındaki Luke da kendisi gibi sorunlu bir çocuktur. Fakat zaman geçtikçe Lana, onun yalnızca çocuklara mahsus problemleri olmadığını, bunun da ötesinde tehlikeli biri olduğunu 
fark eder.Lana’yı içinden çıkılmaz bir girdabın ortasına sürükleyecek ve herkesten gizleyerek maziye gömdüğünü sandığı ölümcül sır, bu esrarengiz çocuğun eline geçmiş olabilir miydi? Belki de geçmişine ait eksik parçalardan biri Luke’un ta kendisiydi…
[Tanıtım Bülteninden]

19 Mayıs 2015 Salı

Labirent: Alev Deneyleri Yorumu


Fantastik dörtlemenin 2. kitabı olan Alev Deneyler'inde heyecan daha da fazla. Kayran'daki maceranın aksine daha da şaşırdığım bir macera oldu. Sayfaları heyecanla çevirdim. James Dashner'in yazarken neler hissettiğini çok merak ettiğim gerçeği de var. Şahsen ben böyle bir şey yazsaydım kendimi Thomas'ın yerine koyardım. Başka bir karakteri de yaşamak şizofreniye ulaşır herhalde. Hayal dünyasına  hayran olduğum insanlardan oldu James Dashner.

Labirent bulmacası çözülünce her şeyin sona ermesi gerekiyordu...
Thomas, Labirent'ten kaçışın tüm Kayranlılar için özgürlük anlamına geldiğini düşünmektedir. Fakat İSYAN'ın işi henüz bitmemiştir. İkinci aşama daha yeni başlamıştır: Alev Deneyleri

Kural yok. Yardım yok. Ya başarırsın ya ölürsün.

Güneş ışınlarından en fazla etkilenen bölge olan Alev'i geçmek için iki haftaları vardır ve İSYAN, işlerini zorlaştırmak için karşılarına binbir türlü tehlike çıkarmaya hazırdır.

Arkadaşlıklar sınanacak. Sadakat sorgulanacak. Hiçbir şey kesin değil!

Kayranlılar önlerine çıkan tüm tehlikelerle yüzleşmeye hazır olsalar da kurtuluşun tek yolu diğerlerini yok etmekten geçiyor olabilir.
[Tanıtım Bülteninden]

5. Kurban Yorumu


Ateşçi adı verilen bir katilin peşinde olan Meave henüz çaylak. Ateşçi'nin son cinayetini çözmek ve göze girmek için yapmayacağı şey yok. Sırf çaylak olduğu için ona verilen basit görevlerde bile detay arayan Meave, sonunda başarılı oluyor da. Okuduğum en iyi polisiye romanlarından biri diyebilirim ama sonu beklentinin altındaydı. Daha çarpıcı bir son beklerdim. Açıkçası kitabın ortalarında cinayeti işleyenin Ateşçi olmadığını anlamıştım. Yanıltıcı birkaç neden kafa karıştırsa da olaylar kafamda oturduğunda, kimin katil olduğunu tahmin etmem zor olmadı. Onun dışında harika bir kitaptı. Sanırım iki ya da üç günde bitirdim. Bu kitabı bitirdiğinizde, heyecanlı bir nefes dışarı bırakacaksınız.


Medya ona Ateşçi diyor. Acımasız katil Londranın tenha köşelerinde kurbanlarını öldüresiye dövdükten sonra vücutlarını ateşe veriyor. Dört kadın öldü. Ve şimdi beşinci kurban bulundu...
Maeve Kerrigan hırslı bir dedektif ve cinayet masasında isim yapmaya kararlı. Çalışma arkadaşları onun duygusal yönünü zayıflık olarak kabul ediyorlar. Maevein son kurban Rebecca hakkında onun acı içindeki ailesi ve dostlarından öğrendikleri arttıkça katili bularak adalete teslim etme azmi de o kadar artıyor.[Tanıtım Bülteninden]



Maite Perroni - Y Lloro

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Şahmelek Kitap Yorumu


İlk başlarda baş karakterdeki kızın(İde) yüzsüzlük yaparak adama(Aslan) yaklaşmasına gıcık olsam da okumaktan geri kalamadım ve iki günde bitirdim. Kendisi kadar tatlı yazısı ve güçlü adamlar yaratma konusunda mükemmelimsi bir yazardan beklendiği gibi bir kitaptı. "Güzel adam vesselam!" cümlesiyle kitap karakterini daha da yüceltti gözümde. Romantik kitapları okurken sıkılan biri olarak, Şahmeleği aşırı beğendim. Kitaba beni çeken Aslan'ın ulaşılmaz, sert ve çekici olması oldu. Bir çeşit gizemdi benim için Aslan Balkanlı. En önemlisi de okurken gülümseten cümlelerden fazlaca olmasıydı. 
Kısacası ben de Aslan Balkanlı gibi bir gün geleceğini umduğum genç CEO'mu bekliyorum.
“Elimden gelse hâli hazırda kenetlenmiş ellerimizden güç alıp onu bu evden kaçırırdım. Denizi görebileceğimiz bir yere giderdik belki... Hiç konuşmazdık. Dudaklarımız değil, dokunuşlarımız konuşurdu bizim yerimize... Başımı onun geniş omzuna yaslayıp burnumu boynuna gömerdim. Onun o tatlı kokusunu doya doya içime çekip gözlerimi yumardım. İnanıyorum ki birlikte olsak her şey daha güzel olacaktı. Belki daha kolay...” Ailesi, kızkardeşinin tedavisi için Amerika'ya gittikten sonra Balkanlı Ailesi'nin evinde yaşamaya başlayan İde'nin hayatı, bir gün rüyasında evin oğlu Aslan'ı görmesiyle tamamen değişir.  Herkese ve her şeye karşı soğuk ve ilgisiz görünen Aslan Balkanlı'ya yavaş yavaş âşık olmaya başlayan İde, tutulmaya başladığı adamın buzlarını eritebilecek mi? Yaralı bir aşkın hayaletiyle boğuşan Aslan ise onu seven bir kadının varlığını kabul edebilecek mi?
[Tanıtım Bülteninden]

17 Nisan 2015 Cuma


Yapmadığım ne kaldı diye düşünürken, söylediğim şarkıyı sosyal medyada yayınlamadığım aklıma geldi.


Gitar: İrem Saltık
Vokal: Canan Koç

29 Mart 2015 Pazar

SAHİPSİZ YAKINDA RAFLARDA...


SAHİPSİZ adlı kitabım tahminen 10 Haziran Çarşamba günü raflarda yerini alacak.


26 Mart 2015 Perşembe


WATTPAD'de yayınladığım SAHİPSİZ adlı kitabım Papillon Yayınları farkıyla sizlerle buluşmaya hazırlanıyor.

17 Mart 2015 Salı

16 Mart 2015 Pazartesi



Bay Grey'in yeni hali şaşırtacak ve güldürecek... Genç CEO Christian Grey ve Anastasia'nın yeni hayatları, toz pembe başlasa da öyle devam etmeyecek. Grey'in düşmanları Ana ile aralarına girecek, geçmişin tozlu sayfaları tekrar aralanacak.
Grey'in sırlarla dolu hayatını Özgürlüğün Elli Tonu'nun satırlarında okuyabilirsiniz. Sıkılmadan okuduğum bir kitaptı, yapacak yorum yok. E L James harika bir iş çıkarmış. Cesur ve romantik sahneleri bize sunduğu için teşekkür ederiz.

Edit: Elli Ton Üçlemesinin son kitabı 'Özgürlüğün Elli Tonu'dur. "İçimdeki Tanrıça" adlı ek kitap/günlük Christian Grey Bakış Açısından Bölümler [Bonus]. E. L. James'in internet sitesinden yayınladığı, bonus bölümlerdir.



Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı...
Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.

Anastasia Steele'in ne istediğini bilen, göz alıcı iş adamı Christian Grey'le tanışması, her ikisinin de hayatlarını geri dönülmez biçimde değiştiren şehvetli bir ilişkinin kıvılcımını çakmıştır. Christian'ın sıra dışı zevkleri karşısında şoka uğrayan, ondan hem hoşlanan hem de korkan Ana, daha derin bir bağlılık istiyordur. Onu yanında tutmaya kararlı olan Christian, bunu kabul eder. 

Şimdi her şeye sahiptirler; aşk, tutku, yakınlık, servet ve sonsuz olasılıklarla dolu bir dünya. Ana, Grey'i sevmenin kolay olmayacağını ve beraberliklerinin her ikisinin de tahmin edemeyeceği zorluklar getireceğinin her zaman farkında olmuştur. Anastasia'nın kendi benliğinden ve bağımsızlığından ödün vermeden Grey'in yaşam stiline uyum sağlamayı öğrenmesi, Grey'inse kontrol dürtüsünü aşması ve kendisini altüst eden fırtınaları arkasında bırakması gerekmiştir. 

Ama geçmişle hesapları henüz kapanmamıştır. Tam her şeye sahip gibi göründükleri bir anda, talihsizlik ve kader bir araya gelip Ana'nın en korkunç kâbuslarını gerçeğe dönüştürür...

[Tanıtım Bülteninden]


11 Mart 2015 Çarşamba

Mayalar hakkında bilmediklerimiz... 

Taht Oyunları Yorumu



Çılgın Kral'ın ölümünden sonra birbirine siper alan birçok hanedanın Demir Taht için verdiği mücadeleyi okumaya doyamayacaksınız. Bunun yanı sıra, Kuzey'de bütün hanedanlıkları koruyan Buzdan Sur'un yabani varlıklarla olan savaşı yeniden başlamıştır. Demir Taht'ın gerçek sahibi ise yavaş ve sağlam adımlarla ilerlemekte ancak kimse onu görmedi. Yok olmuş bir hanedanlığın son varisi, ateşin zarar veremediği tek insan... Daenerys Targaryen... Yüz yıllar önce tükendiğine inandıkları Ejderhaların annesi. KHALEESİ.

Türkiye uyarlamasında serinin on kitabından ilki olan Taht Oyunları, tarihi kurgu severlere sunuldu.Krallıkta dönen oyunlar bini geçmiş. Kitabı sürükleyici kılanın da bu oyunlar olduğunu düşünüyorum. Okumaktan keyif alacağınıza eminim. Dizisinin de (Game Of Thrones) en az kitap kadar iyi olduğuna emin olabilirsiniz.



Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışyarı'nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedi Krallık'ı koruyan Sur'un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır. Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar'ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır. Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır. 

George R. R. Martin türünün sınırlarını zorladığı Taht Oyunları ile bir şaheser ortaya koyuyor. Dünyanın dört bir yanındaki fantastik edebiyat okurlarını kesinlikle memnun edecek epik serinin ilk cildi gizem, entrika, aşk ve macera dolu sayfalarıyla büyülüyor. 


"Kendisinden her zaman en iyi işleri beklediğim George R. R. Martin beni asla şaşırtmıyor."
Robert Jordan 

"Muhteşem bir öykü, muhteşem bir tarihi fantastik yapıt! Göz kamaştırıcı. "
Anne McCaffrey 

"Muhtemelen gelmiş geçmiş en iyi epik fantastik eser. "
Marion Zimmer Bradle 

"Döneminin başat fantastik kitabı Okumamak mümkün değil. "
The Denver Post 

"George R. R. Martin en iyi bilim kurgu yazarlarımızdan. Taht Oyunları da onun en iyi kitaplarından biri. "
Raymond E. Feist 

"Hem romantik hem gerçekçi. "
Chicago Sun-Times
[Tanıtım Bülteninden]



8 Mart 2015 Pazar

Labirent: Ölümcül Kaçış Yorumu


Kimsenin nereden,nasıl,neden geldiğini bilmediğini Kayran'a Thomas'ın gelmesiyle başlar her şey. Labirent'e dair sırların açığa çıkmasında Thomas'ın etkisi büyük. Sade ve akıcı anlatımıyla sıkıcı olmayan, gizemli ve kışkırtıcı macerayı okurken heyecanlanacak, okudukça okuyasınız gelecek.



Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. 

Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. 
Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.
[Tanıtım Bülteninden]

Romanın baş kahramanları, Christian Grey ve Anastasia Steele'in yeniden ve farklı başlangıçlarının anlatıldığı hikayeyi okurken, yaralı Grey'in değişimine şaşıracaksınız. 



Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı...
Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.


Ruhu yaralı genç girişimci Christian Grey'in karanlık sırlarının yıldırdığı Anastasia Steele, ilişkilerine son noktayı koyup bir yayınevinde çalışmaya başlar.
Ama Grey'e duyduğu karşı konulmaz çekim hâlâ etkisini sürdürmektedir. Grey yeni bir teklifle gelince ona karşı koyamaz. Nihayet her şey daha iyiye gidiyor gibi göründüğü sırada birden geçmişin hayaletleri ortaya çıkar. Anastasia, sorunlu, hırslı ve talepkâr Elli Ton'un sinir bozucu geçmişi hakkında, tahminlerinin çok ötesinde şeyler öğrenir ve ilişkileri bir kez daha tehdit altına girer.
Grey içindeki şeytanlarla savaşırken, Ana da hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalır. 
Ve bu kararı tek başına vermelidir...
[Tanıtım Bülteninden]






Günümüzün en çok okunan romanlarından, satış listelerini alt, üst etmiş bir serinin ilk kitabı; Grinin Elli Tonu.
Şimdiye kadar erotizm konulu kitaplar/filmler hep komedi ile harmanlanarak okuyucuya/izleyiciye sunuldu.(En azından ben öyle biliyorum.)

Grinin Elli Tonu sado-mazo konularını erotizm ile harmanlanmış muhteşem bir kitap. Mutlaka okumalısınız diyeceğim bir kitap değil ancak okursanız Anastasia Steele ve Christian Grey'in merak uyandırıcı, ilginç seyreden ilişkisinin başlangıcını okumaktan keyif alacağınıza eminim.



Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı...
Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.

Edebiyat öğrencisi Ana Steele, genç girişimci Christian Grey'le röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında şaşkına döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur. Ana'nın güzelliğine, zekâsına ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de onu istediğini kabul eder ancak şartları vardır…

Grey'in sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğrayan ama bir yandan da heyecana kapılan Ana tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen -çok uluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır- Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken Ana, Christian'ın karanlık sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.

[Tanıtım Bülteninden]





7 Mart 2015 Cumartesi

2 Mart 2015 Pazartesi

Dünya Klasiklerinden Suç ve Ceza "Hiçbir suç, cezasız kalmayacak." tanımına, tam oturan bir kitap. Raskolnikov'un soluksuz okuyacağınız, olaylı serüveni sizi şaşkına çevirecek.

Rus Yazar, Fyodor Dostoyevski "Suç ve Ceza" romanını Sibirya Cezaevinden döndükten sonra yazdığı roman, yazarın yazdığı en uzun ikinci romandır
.





Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı olmasına rağmen hukuk fakültesini maddi sebeplerden ötürü yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. 


Paranın, parayla ne yapılacağını bilmeyen, insanlık ailesine parazit olan aşağılık insanların elinde iken, toplumun gelişmesine büyük katkılar sağlayabileceklerin para sıkıntısı çekmesinin yanlış olduğunu düşünmektedir. 


Bu yanlışlığı düzeltmek üzere yaşlı ve zengin olan bir tefeciyi, ve görgü tanığı bırakmamak için onun kız kardeşini öldürür. Kimsenin kendisini görmediğini ve geride çok büyük bir olasılıkla bir iz kalmadığını bildiği halde, bazı tesadüflerin sonucunda Raskolnikov müthiş bir tedirginlik içine düşer. 


İnsanlığını, masumiyetini yitirmiştir. Temiz kalpli Sonya'ya suçunu itiraf eden Raskolnikov, polise de teslim olur ve cezasını çekmek üzere Sibirya'ya gider.
[Tanıtım Bülteninden]

1 Mart 2015 Pazar

                        



Canan Koç


Game Of Thrones 12 Nisan 2015 günü 
5. Sezon'un ilk bölümüyle ekranlarda olacak.

Kesinlikle okunması gereken bir roman. Sarah Lotz'un heyecan ve gerilim dolu serüvenini elinizden bırakamayacaksınız.

Kara Perşembe. Asla unutulmayacak bir gün.
Dünyanın dört farklı köşesinde,
aynı anda düşen dört yolcu uçağı.

Yalnızca üç kişi kurtuldu. Uçakların enkazlarından
üç çocuk en ufak yara bile almadan çıktılar ama acaba kazadan
gerçekten etkilenmediler mi?

Dördüncü kazanın kurbanlarından
Pamela May Donald, ancak cep telefonuna
sesli bir mesaj bırakabilecek kadar yaşadı.

Tüm dünyayı bir anda değiştirecek bir mesaj.

Bu mesaj bir uyarıydı.
[Tanıtım Bülteninden]

25 Şubat 2015 Çarşamba



Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.