27 Haziran 2015 Cumartesi

Turuncuadam'dan

"Gitmek zorunlu bir ihtiyaçtır
Buna ben bile isyan edemem
*
Büyük veda etmek: Eski bir gelenektir o haz çukuru
*
O kadın okyanusta hiç yüzmemiş çocuklardan biri
Açlık günlerini en seven o erkek veresiye defterleridir
Erkek odasını tanır-kadın bavulunu toplar sonra yatağını
Masada kırılmış bir bardaklarını-kırılmış iki kalp kalır
Erkek eşyalarıyla konuşur-içine buruşur o karınca yuvasına
Kadın biletler seçer kendine-o uzun saçlarına ve yollarına
Erkek artık yılanın gözlerine-kadın gitmek sözlerine aşk
Kadın boşlukta ağlayarak-erkek denize açılan bir silah sesi
Soğuk nefesi-boş konserve kutuları-yoksul bisiklet-o çöplük
O yakın gözlük bakışlı ey hancı biliyor bu hikâye çok sıradan
En kısa sürdü-yağmur çok kolay süpürdü yolcular çok sıradan
*
Eve ekmek getiren bir salıncak: Belki yıldızlara yükselebilir
*
Ölmek zorunlu bir ihtiyaçtır
Bunu ben bile inkâr edemem"
*turuncuadam-orangeman*

16 Haziran 2015 Salı

Çırak Yorumu


Jane Rizzoli her şeyiyle hayran olduğum suç avcısı mükemmel bir kadın. Bütün zayıflıklarını çevresinde yansıtmadan yaşayabilmek kolay bir durum değildir. Bir de gün boyu cesetlerle uğraşıyor olsaydınız zor bile az kalırdı. Polislerin tek başına bir şey yapamadığını sık sık hatırlatan bir kitaptı. Rizzoli ve Isles'in ikili olması da bu yüzden sanırım. Bir polis başka bir polisle ekip olursa da olumlu bir sonuç alamaz. Isles, Rizzoli'nin bulduğu delilleri ayıklar, Rizzoli suçlunun peşine düşer.
Cerrah'ın taklitçisi sayılan bir adam ortalıkla cinayet işlerken Cerrah'ın hapishaneden kaçması oldukça heyecanı arttırdı. Tess Gerritsen her kitabında olduğu gibi bu kitabında da heyecanın ve aksiyonun hakkını veriyor. Warren Hoyt(Cerrah) bir katil olarak verdiği cevaplar günlük hayattaki eğlemlerimi sorgulamama neden oldu diyebilirim. Tess Gerritsen sıradan bir olayı bile sıradışı bir hale getirebiliyor. FBI Ajan Dean'a hala gıcık olduğum gerçeğini saklayamayacağım.


                                      Cerrah Geri Dönüyor… Ve Bu Kez Yalnız Değil…


Boston dedektifi Jane Rizzoli, Cerrahın elinden yeni kurtulmuş, kâbuslarının sona erdiğini düşünmeye başlamıştır ki, yeni ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşmek zorunda kalır. Ancak bu yeni katilin yöntemlerinin Cerrahınkilere olan benzerliği ürkütücüdür. Davayla ilgili herkesten daha çok şey bilen gizemli bir FBI ajanının ortaya çıkışı Rizzoli'nin işini kolaylaştırmaktan çok daha da zorlaştıracaktır. Uzun yıllardır birlikte çalıştığı ortağının yardımı olmadan tek başına savaşmak zorunda olan dedektif, korkularıyla ve kâbuslarıyla yüzleşip Cerraha ve "çırağına" meydan okumaya hazırlanmaktadır.


Bu kitabın kapağını açmadan önce ışıkları yakmayı, dolapların içini kontrol etmeyi ve kapıları kilitlemeyi unutmayın. PEOPLE

Ustaca ve ürkütücü… Gerilimi ensenizde hissedeceksiniz. THE WASHINGTON POST BOOK WORLD

Tam anlamıyla korkunç… Kitabı okuyacağım diye uykularımdan oldum ve uzun süre kendime gelemedim. Gerilim hiç bitmiyor, Gerritsen'in karakterleri bir neşter gibi derine iniyor. BEŞİNCİ TÜP'ün yazarı MICHAEL PALMER

Gerritsen'in romanlarında bağımlılık yaratan bir şeyler var… Gözlerinizi sayfadan ayıramıyorsunuz; akıp gidiyor. Vakit gece yarısını geçip sabaha dönmesine, içinizin ürpermesine, tüylerinizin diken diken olmasına aldırmadan okuyorsunuz… MAINE SUNDAY TELEGRAM

Kendinden emin bir cerrahın neşteri gibi keskin… Tess Gerritsen bütün ustalığıyla gerilim romanları arasındaki yerini sağlamlaştırıyor. PUBLISHER'S WEEKLY

Gerritsen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman… Yeni okurların bu heyecanı keşfetmesi için iyi bir fırsat… BOOKLIST
[
Tanıtım Bülteninden]

Blake Shelton - Sangria (Official Music Video)





Bu adamı seviyorum ya!

7 Haziran 2015 Pazar

Piyonun Son Hamlesi Yorumu



Sayfaları her zaman sabırsızlıkla çevirdiğim, merak uyandırıcı, farkına varmadan kapılacağınız bir kitap. Psikolojik karmaşa yaşayan bir genç kızın hayatına dair gizemler ortaya çıktığında "vay be!"  gibi bir tepki vermeniz söz konusu. Bir yanda bir annenin günlüğü, diğer yanda Lana'nın hayat serüveni. Söylenilecek çok şey yok her yönden kusursuz bir kitap.
Lana Granger, psikolojik sorunların yanı sıra cinsel kimlik karmaşası yaşayan ve sırları olan genç bir kızdır. 
Buna rağmen okul hayatında oldukça başarılıdır. Üniversite eğitiminin son yılında annesinin vasiyeti üzerine işe girerek kendi ayakları üzerinde durmak için çocuk bakıcısı olarak çalışmaya başlar. Bakıcılığını üstlendiği on bir yaşındaki Luke da kendisi gibi sorunlu bir çocuktur. Fakat zaman geçtikçe Lana, onun yalnızca çocuklara mahsus problemleri olmadığını, bunun da ötesinde tehlikeli biri olduğunu 
fark eder.Lana’yı içinden çıkılmaz bir girdabın ortasına sürükleyecek ve herkesten gizleyerek maziye gömdüğünü sandığı ölümcül sır, bu esrarengiz çocuğun eline geçmiş olabilir miydi? Belki de geçmişine ait eksik parçalardan biri Luke’un ta kendisiydi…
[Tanıtım Bülteninden]